KADININ ADI: NEZİHE MUHİDDİN





Nezihe Muhiddin (1889-1958)



İdealleri uğruna bedel ödeyen insanlara saygım sonsuz. Beni cezbeden onların inançla, yılmadan ve cesaretle hedeflerine ulaşmak için verdikleri mücadele; başarılı olup olmadıklarıyla ilgilenmiyorum… 
Hayatı boyunca kadınların birey olabilmesi için çabalayan Nezihe Muhiddin de kararlılığı ve azmiyle hayranlık uyandıran isimlerden. Unutmayalım; kadınların bugün sahip olduğu haklar gümüş bir tepsi içinde sunulmamıştır, Muhiddin ve davanın savunucusu olan hemcinslerinin verdiği mücadele sayesinde kazanılmıştır.
Kadınların 83 yıl önce, yani 5 Aralık 1934’te seçme ve seçilme hakkı kazanmasında katkıda bulunanlara Nezihe Muhiddin özelinde sonsuz saygıyla...

Evde eğitim aldı

Ali Şevket Paşa’nın kızı Zehra Hanım ile savcı Muhiddin Bey’in kızı olan Nezihe Muhiddin, 1889 yılında Kandilli’de dünyaya geldi. Mahalle mektebine başlayan Muhiddin daha sonra evde özel dersler alarak eğitim hayatına devam eder. Fransızca, Arapça, Farsça ve Almanca bilen Nezihe Muhiddin’in hayatını şekillendiren isimler; annesi ile dayısının kızı Nakiye Hanım’dır. Kadınlar için çıkartılan Hanımlara Mahsus Gazetesi’nde ‘Zekiye’ takma adıyla yazılar yazan Nakiye Hanım ile annesinin  edebiyat ve toplumsal konular üzerinde yaptıkları tartışmalar ve evde düzenledikleri toplantılar küçük Nezihe’nin ilerideki düşüncelerini şekillendirir. Ayrıca annesiyle birlikte kadınların kurdukları hayır derneklerine katılmak ve Nakiye Hanım sayesinde tanıştığı Fatma Aliye Hanım da kişiliği üzerinde etkili olur.

Kadın hareketinin öncüleri...

Kendini yetiştiren Nezihe Muhiddin, yüksek öğrenim görmediği halde Maarif Nezareti’nin açtığı fen sınavını kazanıp 1909 yılında öğretmen olarak meslek hayatına başlar. Eğitimci, yazar ve gazeteci Muhiddin; ileriki yıllarda ‘edibe-i şehîre' (ünlü kadın yazar) olarak anılacaktır. İsminin önünde pek çok titri olan ünlü yazarın hiç kuşkusuz en önemli özelliği; kadınların sosyal ve siyasal hayatta özgür bireyler olarak yaşaması için verdiği mücadeledir.


T.C.’nin ilk partisi: Kadınlar Halk Fırkası


Osmanlı dönemindeki kadın hareketlerini Cumhuriyet’in ilk yıllarında da devam ettiren Nezihe  Muhiddin kadınlar için verdiği mücadeleyi sürdürmüştür. Savaş sonrasında mücadele için uygun bir zemin oluştuğunu düşünen bu öncü kadın; bir grup arkadaşıyla birlikte Kadınlar Halk Fırkası’nı kurmak için çalışmalara başlar. Muhiddin ve arkadaşlarının öncelikli amacı kadınların siyasal haklarını kazanmasıdır. Bunu düzenledikleri şuralarda ve verdikleri röportajlarda sık sık vurgularlar. Ve 15 Haziran 1923’te Darülfünun’da düzenlenen bir konferansta Kadınlar Halk Fırkası’nın kurulduğu açıklanıp 27 maddelik parti nizamnamesi yayınlanır. Bu parti, kadınların siyasi ve içtimai haklarını kazanmak, Cumhuriyet rejimi altında Meclis kürsüsünden bu hakları savunmak ve kadınlığın statüsünü yükseltmek için çalışacaktır. Ancak Cumhuriyet Halk Fırkası’dan önceki bu parti kurma girişimine hükümet izin vermedi.
Rejimin resmi yayın organı Cumhuriyet Gazetesi, bu hareketi ‘Havva’nın kızları meclise girip yılın manto modasını tartışacak’ diye alaya aldı.


Yılmak yok yola devam

Nezihe Muhiddin ve parti üyeleri, kadınların siyasi ve sosyal haklarına yönelik faaliyetlerini devam ettirmek için 7 Şubat 1924’te Kadınlar Birliği’ni (TKB) kurdu. Bu birliğin başına da “Maksadımız kadını yalnız hayırkar bir kadın bıkarakmak değildir. Ona bir vatandaşa ait bütün vazife ve hakları da vermektir" diyen Nezihe Muhiddin seçildi. Muhiddin, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi gerektiğini şöyle vurguluyordu: “…Kahvehane köşelerinde miskinane esrar çeken birine verilen bu hak, tahsili mükemmel bir kadından esirgenebilir mi?”

Daha sonra adı Türk Kadınlar Birliği olan ve günümüze kadar devam eden birlik, 1924-27 yılları arasında kadınların seçme-seçilme hakkı ve toplumsal, ekonomik tüm hakları için mücadele etti. 1925 yılında Kadınlar Yolu isimli bir dergi çıkarmaya başlayan birlik, 1927’de15 ilde şubeleri olan yaygın ve etkili bir kadın örgütüne dönüştü. Ancak  oy hakkı için karalılığını “Biz, seçim hakkımızı elde etmeye dayalı idealimizden vazgeçmiş değiliz. Zira bundan vazgeçersek derneğimizin hiçbir varoluş nedeni kalmaz. Davamızın zaferi için ölünceye kadar çalışacağız. Bizim yaşamımız buna yetmezse hiç olmazsa bizden sonra gelenler için ortalığı temizlemiş oluruz” sözleriyle dile getiren Nezihe Muhiddin ‘tehlikeli’  bulundu. Aynı yıl hükümet Muhiddin’in şahsına yönelik bir karalama kampanyasını başlattı. Muhiddin, birliğin mallarını kendi şahsi çıkarları için kullandığı iddiasıyla yargılanır. Hakkında açılan hiçbir davayı kazanamayan ünlü aktivist, 1929’daki umumi af ile kurtulabildi.

Son bir çaba

Suat Derviş ile birlikte 1930’da kurulan ve tüzüğünde kadınların üye olmasına yer veren Serbest Halk Fırkası’na giren Nezihe Muhiddin, siyasi mücadelesini sürdürür. O yıl kadınların belediye seçimlerine katılmasına olanak sağlayan yasadan faydalanan iki yazar da, seçimlere katılır. Bu teşebbüs de hayalkırıklığıyla sonuçlanır; Serbest Halk Fırkası ve adaylar seçimlerde başarılı olamaz. Bundan sonra halk içine çıkmayı göze alamayan Nezihe Muhiddin ‘köşesine çekilmeye’ zorlanır ve edebi eserler vererek yaşamını geçirir. Bir yazar olarak en verimli olduğu dönem de 1930’lardan sonrasıdır.
Ömrünü mücadeleye adayan Nezihe Muhiddin, 10 Şubat 1958 günü İstanbul’da yalnız ve unutulmuş bir durumda La Paix Ruh Hastalıkları Hastanesi’nde vefat etti.

Nezihe Muhiddin'in bir dergiye verdiği röportajdan kareler...


ESERLERİ

Şebab-ı Tebah (Harcanan Gençlik)
Talih mi? Evlat Aşkı 
Benliğim Benimdir
Türk Kadını
Güzellik Kraliçesi
Haydudun Sonu
Bozkurt: Küçük Mehmet’in Romanı
İstanbul’da Bir Landru
Ateş Böcekleri
Bir Aşk Böyle Bitti
Çıplak Model
Çıngıraklı Yılan
Kalbim Senindir
Avare Kadın
Bir Yaz Gecesiydi
Çıngıraklı Yılan
Kalbim Senindir
Sabah Oluyor
Gene Geleceksin
Sus Kalbim Sus










Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Musiki ruhun gıdasıdır

Kış...