Kış...
Soğuk bir anda şehrin üzerine çöküverdi. Hava puslu ve karanlık. Henüz yazın etkisinde olan biz şehir sakinleri önce direndik; öyle ya bu geçici bir durumdu, henüz ayaklarımızdan sandaletlerimizi, üzerimizden tişörtlerimizi çıkarmamıza gerek yoktu. Heyhat, doğa bizim kırılgan hislerimizle ya da beklentilerimizle hareket edecek değildi. Sonunda ona boyun eğdik, güçlünün karşısında hep yaptığımız gibi…
GÖZÜMÜZ YUKARIDA
Şimdi aramızda konuşuyoruz; “Bu nasıl hava” diye. Hep yaptığımız gibi…
Yağmur yağıyor; bazen bardaktan boşanırcasına, bazen de ince ince ahmak ıslatan cinsinden. Biz “Bir dursa” umuduyla gözümüzü gökyüzüne dikiyoruz. Hep yaptığımız gibi… Rüzgar öyle bir esiyor ki düşüncelerimiz bile boşlukta savrulup duruyor. Başımız önde “Bir zapt edebilsem” serzenişindeyiz. Hep yaptığımız gibi… Soğuk içimize işlemeye başladı, sanki güneşin bize gülümsediği o parlak günler hiç yaşanmamış gibi. Bizse “Yaz gelse” demeye başladık. Hep yaptığımız gibi…
Şehir halkının son durumunu merak ediyorsanız; kışlıklarımızı çıkardık sakladığımız kuytulardan, şemsiyesiz sokağa çıkmıyoruz, kombiler yanıyor… Ama gözümüz hala yukarıda… Hep yaptığımız gibi…
Yorumlar
Yorum Gönder